Tam
EskidenYeniye
 

Biri pot kırdı, diğeri itiraf etti

Kocaeli'de, Gölcük Donanma Komutanlığında görevli 92 kişinin yargılandığı FETÖ/PDY davasına devam edildi. Duruşmanın bir numaralı şüphelisi örgütün elebaşısı Fetullah Gülen olurken, sanıklar arasında ise Tuğamiral Nazmi Ekici, Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, Tuğamiral Hayrettin İmren, Tuğamiral Tezcan Kızılelma, örgütün "mahrem abileri", subaylar ve astsubaylar yer alıyor.Sanık avukatlarının reddi hakim talebi, mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Tutuklu sanıklardan Gölcük Ana Üs Eski Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in savunmasındaki çelişkileri dikkat çekiciydi. 15 Temmuz olayları sonrası kayıplara karışan ve yaklaşık 2 ay sonra 7 Eylül'de İstanbul'da Tuzla'da polis operasyonuyla yakalanan İmren, savunmasında "Beni yakalamadılar. Ben kendim teslim oldum." dedi. Bir taraftan "Cemaatlerden uzak durdum hep. Benim cemaatle işim olmaz. Kızlarım mini etekle gezer. Onları sadece cemaat olarak biliyordum." diyen İmren diğer taraftan "Ben sıkı yönetimi cemaatin değil, Genelkurmaylıktan gelen emir adına yaptım. Örgütteki kod adım 'Seçkin'di. Bylock'u darbeden sonra öğrendim. Personelime ödül ve takdir verirken, cemaatçi veya değil diye hiçbir zaman ayrım yapmadım. 15 Temmuz günü basiretim bağlandı. Kader beni buralara kadar sürükledi. Ben de diğerleri gibi kaçabilirdim ama kaçmadım. Devletime sığındım. Örgütten herhangi bir maddi ve manevi kazancım olmadı." dedi. Bilgisayarından çıkan FETÖ terör örgütü ele başı Fetullah Gülen ile ilgili resim ve videolar hakkında ise, videoların kendisine ait olmadığını, resimleri ise sadece eğlenceli ve komik olduğu için yüklediğini söyledi. Savunmasında "Cumhurbaşkanını televizyonda görünce darbe olduğunu anladım. Telefon geldi. Cumhurbaşkanı Almanya'ya kaçtı dediler. Devlet başsız kalmasın diye teslim olmadım. Ben hep hükümet çapında bir sıkı yönetim ilan edildi sanıyordum, darbe değil" şeklinde birbirinden tuhaf ifadeler kullanan İmren, savunma yaparken kurduğu hemen her cümlede ne kadar çok pot kırdığını farketmedi. Duruşmada savunma yapanlardan biri de Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkıyönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde isminin karşısına, "aynı göreve devam" şeklinde ibare konulan tutuklu sanık eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Tuğamiral Gürel Kaynak oldu. Darbeci olmadığını, darbeye destek vermediğini, illegal bir örgüte katılmadığını öne süren Kaynak, "Dini hassasiyeti olduğuna inandığım cemaatle tanıştım. Ben dindar oldukları için bu yapıya yakınlık duydum. İyi niyetimin kurbanı oldum. Ancak 15 Temmuz'da bunların gerçek yüzünü gördüm. Ben asla darbe yapılsın istemem. Halkın iradesinin darbe yoluyla indirilmesine karşıyım." diye konuştu. "Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum" diyen Kaynak, "FETÖ ile ilgili ne biliyorsa anlattım. Bu sayede örgüt mensubu çok kişi yakalandı. Devletime sığındım." ifadelerini kullandı. "Mahrem abi" ifadesini ilk defa emniyette duyduğunu öne süren sanık Kaynak, "Onlarla görüştüm. Sohbetlerine katıldım. Fetullah Gülen'in kitaplarını okudum, videolarını izledim. İnançlarımdan dolayı bu insanlarla yakınlık kurdum. Gözümüzü boyadılar. Ama gerçek yüzlerini öğrendikten sonra irtibatı kestim. Bunların yüzünden çok sevdiğim üniformamdan oldum. Derin bir pişmanlık içindeyim." diye konuştu. Savunmasının ardından, Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin sorularını cevaplayan sanık Kaynak, "ByLock" kullandığını kabul ederek, daha sonra cemaat abisinin artık bu programın kullanmayacağını söyleyerek, tabletine "Eagle" programını yüklediğini anlattı. "1991'de tanıştığım birisi ev sohbetleri yapıyordu. Sonra Fetullah Gülen'i övücü sözler söylemeye başladı. Gizlilik nedeniyle bana 'Nurettin' kod adını verdi. Bunu bizi korumak amacıyla yaptığını sanıyordum. Sadaka olarak bir miktar para ve ayrıca birkaç kurban parası verdim. Daha sonra Gölcük ilçesinde 'Mert' kod isimli öğretmen olan Yakup Dalkılıç ile tanıştım. Şu anda bu davanın tutuklu 'mahrem abisi' olan Dalkılıç'ın evinde buluşuyorduk. Bana Donanma Komutanlığı'nda bazı üst düzey subaylarla da görüştüğünü söylemişti ama onların kim olduğundan bahsetmedi. Dalkılıç, bir süre sonra 'Seni Pensilvanya'da Fetullah Gülen ile görüştüreceğiz' dedi. Ben buna çok sıcak bakmadım. Gönüllü değildim. Görüşmek istemiyordum. Çünkü tanınan biriydim. Daha sonra, Fetullah Gülen müsait olmadığı gerekçesiyle bu görüşme gerçekleşmedi." dedi.

Önceki haber title=Sonraki haber

16.09.2017 20:47 Kocaeli’de, Gölcük Donanma Komutanlığında görevli 92 kişinin yargılandığı FETÖ/PDY davasına devam edildi. Sanık avukatlarının reddi hakim talebi, mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

11.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının Gölcük Donanma Komutanlığındaki 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili hazırladığı iddianame kapsamında 92 sanıklı davanın ilk günü tamamlandı. Duruşmanın bir numaralı şüphelisi örgütün elebaşısı Fetullah Gülen oldu. Sanıklar arasında ise Tuğamiral Nazmi Ekici, Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, Tuğamiral Hayrettin İmren, Tuğamiral Tezcan Kızılelma, örgütün "mahrem abileri", subaylar ve astsubaylar yer aldı. Sanıklar, Kocaeli F Tipi Cezaevi'nin bulunduğu alanda oluşturulan Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktılar. Emekliye ayrılan ve davada müşteki sıfatıyla hakim karşısına çıkacak olan eski Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ise İzmir'de ikamet etmesinden dolayı davaya dilekçe gönderdi.

Davada tutuklulardan bazılarının avukatları, dosya kapsamasında tutuklanan sanıkların aynı hakimin tutukladığını gerekçe göstererek mahkeme heyetinin değişmesi gerektiğini öne sürüp reddi hakim talebinde bulundular. Mahkeme heyeti ise avukatların reddi hakim taleplerini reddetti. Ayrıca mahkeme heyeti sanık avukatlarından gelen talep üzerine örgütün mahrem abileri hariç, diğer sanıkların taşınmaz ve ulaşım araçları hariç diğer mal varlıkları üzerindeki tedbiri de kaldırdı. Duruşma, sanıkların kimlik tespitinin tamamlanmasının ardından sona erdi.

Davanın 29 Eylül cuma gününe kadar 18 ve 26 Eylül günleri hariç mesai gün ve saatleri içerisinde devam edeceği bildirildi.

DURUŞMADAN DETAYLAR

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 53'ü tutuklu, 13'ü firari 92 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.

Davanın görüleceği Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde özel olarak yaptırılan 250 kişi kapasiteli salondaki duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmada, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlamalarının yöneltildiği sanıkların kimlik tespiti yapıldı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e, Kocaeli Barosu tarafından görevlendirilen avukat da duruşmada hazır bulundu. Gülen'in firari durumda olması ve duruşma salonunda hazır bulunmaması nedeniyle avukatı duruşma salonundan ayrıldı.

TBMM avukatı Mehmet Cevdet Yaşar, davaya müdahil olarak katılmak istendiğini belirten dilekçeyi mahkemeye sundu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, davanın "Donanma Komutanlığı'ndaki hareketlilik", "Donanmaya bağlı gemilerin seyre açılması", "Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı" ve "Mahrem imamlar" başlığı altında görüleceğini bildirdi.

Sanık avukatları, mahkeme heyeti başkanının davadan çekilmesini istedi

Sanık avukatları, Sevimli'nin, daha önce sulh ceza mahkemesi hakimi olduğu dönemde, sanıkların tutuklanmasına ya da adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdiğini gerekçe göstererek, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 23. maddesi 2. fıkrasında "Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hakim, kovuşturma evresinde görev yapamaz" maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, davadan çekilmesini talep etti.

Avukatlar, Sevimli'nin davadan çekilmemesi durumunda reddi hakim talebinde bulunacaklarını belirtti.

Sanık avukatları ayrıca, duruşma salonuna cep telefonuyla girilmesi yasağının kaldırılmasını ve internet imkanı sağlanmasını istedi.

Cumhuriyet Savcısı, avukatların cep telefonuyla duruşma salonuna girilmesi talebi ile 5320 sayılı yasanın 11. maddesinde yer alan, "Ceza Muhakemesi Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrası, Kanunun 163. maddesi hükmü dışındaki hallerde uygulanmaz." hükmü gereğince, mahkeme başkanının davadan çekilmesi yönündeki talebin reddedilmesine karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, 5320 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince, davadan çekilmesi yönündeki talep ile duruşmaya cep telefonuyla girilmesi taleplerinin reddedilmesine karar verdi.

"Kantinden su alacak param yok"

Eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, kimlik tespiti sırasında, mahkeme heyeti başkanının gelirinin olup olmadığını sorması üzerine, "Görevdeyken 8 bin lira maaş alıyordum. Cezaevinde olduğum için şu anda hiçbir gelirim yok. Akrabalarım destek veriyor." diye konuştu.

Eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma ise duruşmada su içmekte sıkıntı çektiğini, avukatının su getirmesine izin verilmediğini söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Sevimli, su ihtiyacının duruşma başlamadan önce temin edilmesi gerektiğini ifade etti. Kızılelma, "Kantinden su alacak param yok. Param henüz gelmedi. Ne zaman su içeceğim." dedi.

Duruşmaya katılan tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin ardından, iddianamenin özeti okundu.

Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı yarına erteledi.

Duruşmayı, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Cemil Yaman ve Mehmet Akif Yılmaz ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan da takip etti.

12.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu olan ve Kandıra Cezaevi kampüsü içinde görülen davada kendini savunan Gölcük Ana Üs Eski Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, "Benim cemaatle falan işim olmaz. Ailem çok rahat bir ailedir. Benim kızlarım mini etekle gezer" dedi.

Kocaeli'de Gölcük Donanma Komutanlığı'nda görevli 92 kişinin yargılandığı, FETÖ/PDY davasının ikinci günü devam ediyor. Kandıra Cezaevi yerleşkesi içerisinde kurulan, 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayı AK Parti Milletvekilleri Cemil Yaman ve Mehmet Akif Yılmaz da takip etti. Duruşmaya, Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten, müşteki olarak katıldı. Davaya yoklamanın yapılmasıyla başlandı. Yoklamaların ardından sanıkların savunmalarına geçildi.


Foto: Hayrettin İmren (mavi tişört) ve Nazmi Ekici

HAYRETTİN İMREN

"FETÖ ile işim olmaz, kızlarım mini etekle gezer"

İlk olarak savunma yapan Gölcük Ana Üs Eski Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, "Beni yakalamadılar. Ben kendim teslim oldum. Herhangi bir suçum olmadığına inanıyorum. 12 Eylül döneminde ben ülkü ocaklarına kayıtlıydım. Ülkücü, milliyetçi ve vatansever bir adam olarak bu yaşıma geldim. Gençliğimde hep cemaatlerden uzak kaldım, yaklaşmadım. 28 Şubat döneminde bir çok arkadaşımızın canı yandı. O yüzden cemaatlerden uzak durdum hep. Görev yaptığım yerlerde çok büyük hizmetler yaptım. 6 ay Azerbaycan'da da görev aldım. Mahrem abi adını ilk kez bu soruşturmada duydum. Benim cemaatle falan işim olmaz. Ailem çok rahat bir ailedir. Benim kızlarım mini etekle gezer. Herkes benim Atatürkçü bir subay olduğumu bilir. 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'nün terör örgütü olduğunu duydum. Onları sadece cemaat olarak biliyordum. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız 2013 yılına kadar cemaate bakışı iyiydi. O yüzden cemaatle ilgili kötü bir şey düşünmedim. Ayrıca cemaatin vatan ile ilgili kötü bir şeyini duymadım" dedi.

"Darbe gecesi çalan telefonumu açsaydım bugün burada olmazdım"

11 Temmuz günü İstanbul'dan tanımadığı bir kişinin kendisini arayarak derhal görüşmek istediğini söyleyen İmren, "İstanbul'a gittim. Orada Ömer Faruk Harmancık ile karşılaştım. Ömer Faruk Harmancık'ın çok çalışkan bir subay olduğunu daha önceden duyuyordum. Ömer Faruk Harmancık bana '15 Temmuz'da sıkı yönetim ilan edeceğiz' dedi. Ben de 'Genelkurmay Başkanının haberi var mı?' dedim. O da 'Var' dedi. Cumhurbaşkanının yakalanacağından hiç bahsedilmedi. 15 Temmuz'a kadar içim içimi yedi. 5 günde 5 kilo verdim. 15 temmuz akşamı saat 9'da askeri hattan sivil bir telefon geldi. Ömer Faruk Harmancık aradı. 'Sıkı yönetim olayı deşifre oldu, harekete başlıyoruz' dedi. Gölcük'te bulunan 3 amiralin derhal etkisiz hale getirilmesini istedi. Çünkü bu generaller sıkıyönetime karşı çıkabilirdi. Darbeden bir haberim yoktu. Sıkı yönetim ilan edecekler sandım. Vali, Kurmay Başkanı ve Donanma Komutanı beni aradı. Fakat telefonları açamadım. O telefonlardan birini açsaydım, muhakkak birini dinlerdim ve bu salondaki kimse burada olmazdı. Bütün personel beni çok severdi. Personelimin hiçbir suçu yok. Benim verdiğim emirleri uyguladılar. Emir verdiğim için yapmak zorundalar. Ben hep hükumet çapında bir sıkı yönetim ilan edildi sanıyordum, darbe değil" diye konuştu.

"Ben sıkı yönetimi cemaatin değil, genelkurmaylıktan gelen emir ile yaptım"

DEVLET BAŞSIZ KALMASIN DİYE TESLİM OLMADIM!

Olaylardan sonra nizamiye önüne gelen kalabalığı dağıtmak için havaya ateş açılması emrini verdiğini belirten İmren, "Gölcük kaymakamını aradım ve bilgi verdim. Askerlere de eğer halk içeri girerse havaya ateş açın dedim. Çünkü gelen insanların arasında teröristler de olabilirdi. Ben hobi olarak silah kullanıyorum. O akşam silahımı elime aldım fakat ateş etmedim. Ateş etsem balistik incelemeden çıkardı. Halktan korktum. Personeli geri çektim. Biz insanların üzerine ateş etmedik. Sadece olay olursa itfaiye aracılığıyla su sıkılması emrini verdim. Herhangi bir ölüm ya da yaralama olmadı. Cumhurbaşkanını televizyonda görünce darbe olduğunu anladım. Telefon geldi. Cumhurbaşkanı Almanya'ya kaçtı dediler. Devlet başsız kalmasın diye teslim olmadım. Kimseyi ölümle tehdit etmedim. Donanmadan botla çıktık. En son İstanbul'da bir evde kaldım. Televizyonlarda olayları görünce teslim olmaya karar verdim. Ben sıkı yönetimi cemaatin değil, Genelkurmaylıktan gelen emir adına yaptım. Örgütteki kod adım 'Seçkin'di. Bylock'u darbeden sonra öğrendim. Ömer Faruk Harmancık Deniz Kuvvetlerindeki en üst düzey cemaat üyesi olduğunu sonradan öğrendim" şeklinde konuştu.

"Bende kaçabilirdim ama kaçmadım, devlete sığındım"

Bilgisayarından çıkan FETÖ terör örgütü ele başı Fetullah Gülen ile ilgili resim ve videolar hakkında açıklama yapan İmren, Videoların kendisine ait olmadığını, resimlerin ise sadece eğlenceli ve komik olduğu için yüklediğini söyledi. İmren, "15 Temmuz sabaha karşı Tezcan Kızılelma beni bilgi almak için aradı. Personelime ödül ve takdir verirken, cemaatçi veya değil diye hiçbir zaman ayrım yapmadım. 15 Temmuz günü basiretim bağlandı. Kader beni buralara kadar sürükledi. 16 Temmuz sabahı botla Başiskele'ye geldim. O arada botta kıyafetlerimi değiştirdim. Sonra İstanbul'a geçtik. Bende diğerleri gibi kaçabilirdim ama kaçmadım. Devletime sığındım. Örgütten herhangi bir maddi ve manevi kazancım olmadı. Olaylardan sonra şehit ve gazileri gördüğüm zaman çok üzüldüm. Böyle bir işin içinde bulunduğum için çok pişmanım" ifadelerini kullandı.

"Televizyonda, Cumhurbaşkanının darbe girişimiyle ilgili açıklamalarını görünce, bunun sıkıyönetim değil darbe olduğunu anladım. Gardımız düştü. Artık bunu daha fazla sürdüremeyeceğimizi anladım. Sonra bir telefon geldi. Cumhurbaşkanının Almanya'ya kaçtığı bilgisi verildi. Ben de devlet başsız kalmasın diye teslim olmadım. Sabah Boğaz Köprüsü'nde askerlerin teslim olduğunu, generallerin yakalandığı haberleri üzerine, Donanma Komutanlığı Poyraz Limanı'ndan Tuğamiral Ayhan Bay ve Tuğamiral Nazmi Ekici ile birlikte bota binerek kaçtık. Bir süre saklandıktan sonra polisi arayarak kendimizi ihbar ettim. Devlete teslim oldum."

SAVCI: SIKIYÖNETİM DERSİ VERMİŞSİNİZ, DARBE İLE FARKINI NASIL BİLMEZSİNİZ?

Cumhuriyet Savcısının, "Siz daha önce sıkıyönetim dersi vermişsiniz. Sıkıyönetimin nasıl ilan edileceğini iyi bilmeniz gerekir. Darbe girişimi ile sıkıyönetimin farkını nasıl bilmezsiniz?" yönündeki sorusu üzerine İmren, "Ben hükümetin sıkıyönetim ilan ettiğini sanmıştım. 15 Temmuz gecesi darbe olduğunu anladım." ifadesini kullandı.

Hayrettin İmren, davanın tutuklu ve tutuksuz sanıkları subay ve astsubayların, 15 Temmuz darbe girişimine gönüllü destek vermediklerini, sadece emirleri uyguladıklarını savundu.

Sanık avukatları, savunmasında müvekkilleri hakkında çeşitli iddialarda bulunan Hayrettin İmren'e sorular yöneltti.

Bir sanık avukatının, "Darbe girişimine destek veren buradaki tutuklu sanıkların izinde olması durumunda planınızdan vaz mı geçerdiniz?" sorusunu İmren, "Gerekirse tek başıma yapardım." şeklinde yanıtladı.

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmayı yarına erteledi.

13.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu olan Güney Görev Grup Eski Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, "Eğer illegal bir yapıda olsaydım Rusya ile olan uçak düşürme krizinde savaş çıkarırdım. Çünkü angajman kuralları yetkisi bendeydi" dedi.

NAZMİ EKİCİ

Kocaeli'de Gölcük Donanma Komutanlığı'nda görevli 92 kişinin yargılandığı, FETÖ/PDY davasının üçüncü günü devam etti. Kandıra Cezaevi yerleşkesi içerisinde kurulan, 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava yoklamanın yapılmasıyla başlandı. Yoklamaların ardından sanıkların savunmalarına geçildi.

"Darbeden haberim olsaydı bu kadar rahat davranır mıydım?"

Savunma yapan Güney Görev Grup Eski Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, "Ben bir sürü terfi aldım. Bana bu terfileri verenler şimdi bu davalarda yok. 11 Temmuz günü Ömer Faruk Harmancık beni aradı. Kendisi ile 13 Temmuz günü buluşmak üzere randevulaştık. Ben iznimle ilgili bütün evrakları bildirmiştim. Sıralı amirlerim ve meslektaşlarım benim Gölcük'e ve İstanbul'a gideceğimi biliyorlardı. Donanma Komutanının oğlunun 16 Temmuz'daki düğünü için Fenerbahçe Orduevi'ne gidecektim. Düğünün darbeyle falan alakası yok. 12 Temmuz sabahı kendi aracımla Gölcük'e geldim. Hiçbir eşyamı, beylik tabancamı, pasaportlarımı bile yanıma almadım. Gölcük'te yaşarken çocuklarımızın bakıcılığını yapan bir kadın vardı. İkizlerimizi o kadına bıraktık ve ben de Ankara'ya yola çıktım. Önceden ayarladığımız buluşma için Ömer Faruk Harmancık belirlediğimiz yere gelmedi. Kendisini aradım fakat ulaşamadım. Sabah İstanbul'a döndüm. O gece İstanbul'da kaldım. Sabah karım ve büyük oğlumla alışverişe gittik. Benim darbe faaliyetlerinden haberim olsaydı, bu kadar rahat davranır mıydım? Sonra Gölcük'e çocuklarımızın yanına gittik. Yolda beni Ömer Faruk Harmancık aradı. 'TSK yönetime el koydu' dedi. Ne olduğunu anlayamadım. Cemal yüzbaşıya 'bir şey öğrenirsen bana haber ver' dedim. Aksaz'dan beni aradılar. 'gemileri kaldırıyoruz' dediler. Ben de 'kaldırın' dedim" diye konuştu.

"Ben darbe maksatlı hiçbir talimat almadım, vermedim"

'Gölcük'e geldiğimde ortalık karışıktı' diyen Ekici, "Donanma üssünde bütün emniyet tedbirleri alınmıştı. Bu arada daha önceden aramızda husumet olan Hayrettin İmren ile ayaküstü karşılaştım. Daha sonra onla hiç konuşmadım. Askeri lojmanlarda Ayhan Bay'ın evine gittim. Televizyondan gelişmeleri takip ediyordum. Ben darbe maksatlı hiçbir talimat almadım, vermedim. O gece bir daha Hayrettin İmren'i hiç görmedim. Ayhan Bay sıkıyönetim direktiflerinin yazılı olduğu kağıdı getirdi. Ben bunun geçici bir kaos olduğunu düşündüm. Ben hiçbir zaman harp filosu komutanı olarak emir vermedim. Ankara ile telefondan görüştük. Köprüdeki olayları izledim ve 'gemilerin kalkması doğru' dedim güvenlik için. İlerleyen saatlerde ise, 'bu gemiler niye dönmedi' diye düşündüm. Ömer Faruk Harmancık'ı aradım ama ulaşamadım. Üsten çıkmak için üs komutanını aradım. Fakat bütün kapılar iş makineleri ile kapalı olduğundan botla çıktık. Ayhan Bay ve Hayrettin İmren de benle geldi. Başiskele'ye geçtik. Daha sonra Ayhan Bay bana 'boş bir ev biliyorum oraya gel' dedi. Ayhan Bay ve Hayrettin İmren otostopla oradan ayrıldı. Ben de daha sonra taksi ile Ayhan Bay'ın verdiği adresteki eve gittim. Burada hep tek başıma ayrı odada kaldım. Bekir diye biri bize telefon verdi ve bu telefonlardan internete bağlandık" dedi.

"Eğer illegal bir yapının içinde olsaydım Rusya ile savaş çıkarabilirdim"

Kaçmak için Hayrettin İmren ve Ayhan Bay konuşuyorlardı diyen Ekici, sözlerine şöyle devam etti:

"Ben Ege'yi avucumun içi gibi bilirim. Eğer kaçmak istesem Tuzla'ya mı gelirdim? Kaçmak akıl karı değildi. Darbeden suçlanıyorduk. Eğer kaçarsak casus olacaktık. Benim tanıdığım hiç FETÖ'cü yok. Ben teslim olmak istiyorum dedim. Ortalık biraz yatışsın diye beni beklettiler. Hayrettin İmren bana 'eğer yakalanırsak her şeyi senin üzerine atacağım' dedi. Ki öyle de yaptı. Ben sadece kod adını basına yakalanmamak için olaylardan sonra kullandım. Ondan önce kod adı falan kullanmadım. Ergenekon ve Balyoz sürecinde zaten herkese vatan haini deniyordu. Ben suçlu olmadığım için teslim olmadım. Ben eğer FETÖ'cü biri olsaydım, FETÖ elbet beni bir göreve gönderirdi. Ben hiç yurt dışında görev yapmadım. Eğer illegal bir yapıda olsaydım Rusya ile olan uçak düşürme krizinde savaş çıkarırdım. Çünkü angajman kuralları yetkisi bendeydi. Benim darbeyle ilgili hiçbir suçum yok. Benim tek suçum Gölcük'ten ayrılmam oldu. O yüzden çok pişmanım."

HAKAN ÜSTEM

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu olan Sahil Güvenlik Eski Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, "Eğer darbeyi ben planlamış olsaydım, kendimi oramiral yapardım" dedi.

Kocaeli'de Gölcük Donanma Komutanlığı'nda görevli 92 kişinin yargılandığı FETÖ/PDY davasının üçüncü günü, Sahil Güvenlik Eski Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in savunmasıyla devam etti.

Üstem'in, Darbe girişimi sırasında Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı'ndan CASA tipi bir uçağın hazır olması yönünde Hava Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'ya talimat verdiği, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nu usulsüz olarak gözaltına almakla görevlendirilen 6 kişilik timin SG 19 botu ile Donanma Komutanlığı'na gelmelerini sağladığı ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkı yönetim direktifinde "Sahil Güvenlik Komutanı olarak görevine devam" şeklinde görevlendirmesinin yapıldığı belirlenmişti.

"Demek ki darbeyi planlayanlar, beni beğenen insanlar değilmiş"

Sahil Güvenlik Eski Komutanı Tümamiral Hakan Üstem savunmasında, "Ben hiçbir zaman Tezcan Kızılelma ile görüşmedim. Burada bulunan tutuklular içerisinde en yüksek rütbeli kişi benim. Eğer ben darbeci olsaydım, sıkıyönetim planlarında benim rütbemi terfi ettirirlerdi. Eğer darbeyi ben planlamış olsaydım, kendimi oramiral yapardım. Demek ki darbeyi planlayanlar, beni beğenen insanlar değilmiş. Ben pilotum. Meslek hayatım hep havacılık faaliyetlerinde geçti" dedi.

15 Temmuz gecesi yaşananlardan bahseden Üstem, "15 Temmuz gecesi Cengiz Topel'den önce Ankara'ya sonra da Atatürk Havaalanı'na gidecek olan uçağın uçuş planlaması önceden yapılmıştı. O uçak, arama kurtarma çalışmaları faaliyetlerinde kazazedelerin yerinin belirlenmesi için gelen cihazları almak için havalandı. Uçağın Ankara'ya gitmesinde benim bir yönlendirmem yoktu. Daha sonra uçak Cengiz Topel'den İzmir'e gidiyor. Uçağın Cengiz Topel'den kalkmasında Genelkurmaylığın izni vardı. Eğer Genelkurmaylık'tan izin verildiyse, Cengiz Topel yönetiminin bunu engellemek gibi bir yetkisi yoktur. Ayrıca kalkan uçak, hiçbir suça karışmamıştır" diye konuştu.

"15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı'na izne çıkacağımı bildirdim"

15 Temmuz'da odasının yakınlarında da silah ve bomba sesleri duyduğunu anlatan Üstem, "Biz de sık sık yere yatmak zorunda kalıyorduk. Gölcük'ten kalkan botu Mahmut Albay'ın emrine vermedim. Fakat faaliyetleri 'Mahmut Albay yönetsin' demiş olabilirim. Çünkü o bottaki en yetkili kişiydi. Ben botun Gölcük'e gitmesi için yönlendirme yapmadım. Personelimle bölgemde hiçbir olaya karışmadım. Hayrettin İmren'i 15 Temmuz gecesi hiç aramadım. 15 Temmuz gecesi öncelikle neler olup bittiğini anlamaya çalıştım. Genelkurmay Başkanını ve İçişleri Bakanını aradım ama ulaşamadım. Benim FETÖ ile ilgili hiçbir ilgim yok. 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı'na izne çıkacağımı bildirdim. Darbenin ne öncesinde ne de planlamasında bir bilgim yok. 15 Temmuz gecesi öncelikle personelimin güvenliğini sağladım. İddianamede yer alan Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı tehlikeye düşürecek hiçbir emir vermedim. Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı botla ilgili benim hiçbir yönlendirmem olmadı. 15 Temmuz akşamı Sahil Güvenlik Komutanlığı karargahına almadığım tek bir kişi vardı. O da FETÖ ile bağlantısı olan bir şahıstı. Ben Bylock'u hiç kullanmadım. Görevimi kötüye kullanacak hiçbir eylemde bulunmadım. Kimseye zarar gelmeden o geceyi atlatmak için gayret gösterdim" şeklinde konuştu.

Üstem, savunmasında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda ölüm, yaralanma ya da herhangi bir kargaşa yaşanmadığını ve birliklerin kışla dışına çıkmadığını savunarak, Komutanlığın darbeye iştirak etmediğini, gece boyunca birlikleri kontrol altında tuttuklarını öne sürdü.

TBMM'ye en yakın bina olan Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın, Meclis'e atılan bombalardan en çok zarar gören bina olduğunu dile getiren Üstem, "Böyle bir durumla ilk defa karşılaşılması, Genelkurmay Başkanına ulaşamamam, binanın hasar görmesi ve dışarıda eylem yapan kalabalığın olması nedeniyle darbeye karşı durma yönünde eksikliklerimiz olmuş olabilir." diye konuştu.

Üstem, FETÖ/PDY ile hiçbir irtibatı ve ilişkisinin olmadığını, ByLock yüklemediğini iddia ederek, görev yaptığı süre içerisinde FETÖ ile ilgili her ihbar hakkında işlem yaptığını, hiçbirini sümen altı etmediğini savundu.

Darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanlığı'na yıllık izin yazısı gönderdiğini ve aynı gün akşamı gerektiğinde gelmek üzere birlikten ayrıldığını vurgulayan Üstem, o akşam alışveriş yaparken gelen telefon üzerine karargaha geri döndüğünü anlattı.

Üstem, gece 23.20'de birliğe giriş yaptığını aktararak, "Ben darbeci olsam veya darbeden haberim olsa karargaha gidişim çok daha önce olurdu." dedi.

Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı'ndan CASA tipi bir uçağın hazır olması yönünde Hava Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'ya talimat verdiği iddiasına ilişkin Üstem, "Benim böyle bir emir verme yetkim olamaz. Benim böyle bir emrim olmamış ve böyle bir olay vuku bulmamıştır. Uçağın uçuşuna yönelik hazırlığı uçuş ekibinin kendisi yapar. Uçuş izni için benim Kızılelma'yı aramama gerek yoktur. Benim uçağın kalkışıyla ilgili de bir talebim olmamıştır. Dolayısıyla ben Tezcan Kızılelma'yı hiç aramadım." ifadelerini kullandı.

Sıkıyönetim direktifinde yer alan görevlendirme

Üstem, sıkıyönetim direktifinde "Tümamiral Hakan Üstem'in Sahil Güvenlik Komutanı olarak görevine devam" şeklinde bir ibare olmasının darbeci olarak itham edilmesine neden olduğunu ileri sürerek, "FETÖ davaları kapsamında tutuklu bulunan en yüksek rütbeli komutan benim. Darbecilerin en kıdemlisi ve en yüksek rütbelisi bensem, oramiral veya koramiral rütbesinde bir yere gelmem gerekir. Beni aynı görevde bırakarak bir anlamda tenzili rütbe yapmışlar. Darbeci olsaydım kendime oramiral rütbesinde bir görev seçerdim." şeklinde konuştu.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nu usulsüz olarak gözaltına almakla görevlendirilen 6 kişilik timin SG 19 botu ile Donanma Komutanlığı'na gelmelerini sağladığı iddiasına ilişkin Üstem, şu beyanlarda bulundu:

"Olay akşamı Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nun intikali için bir bot ihtiyacı bildirildi. Ben bot talebini Sahil Güvenlik Harekat Başkanı Süleyman Yarayan'a ilettim. Sonrasında botun nereden, nasıl temin edildiğini ve nereye gittiğini bilmiyorum. Ondan sonrasını takip etmedim. Harekat Merkezi'nin sonraki aşamalarda neler yaptığı konusunda benim bilgim yoktur. Bottaki Mahmut Arduç ve ekibinin Deniz Kuvvetleri Komutanı'nı enterne etmek konusunda görevlendirildikleri yönünde bir bilgiye sahip değilim."

Darbe girişimi gecesi telafisi mümkün olmayan bir hata yapmamaya dikkat ettiğini vurgulayan Üstem, kanunsuz veya darbeye destek olacak bir emir vermediğini iddia etti.

Üstem, Sahil Güvenlik uçağı ve SG 19 botunun faaliyetleriyle ilgili darbeci olarak suçlanmasının hukukun temel kurallarına aykırı olduğunu savunarak, beraatini istedi.

Mahkeme Başkanı Yusuf Sevimli'nin "FETÖ'nün varlığından haberdar mısın?" sorusuna Üstem, "Evet, kesinlikle haberdarım. Bugüne kadar da FETÖ'yle ilgili bütün ihbarlar hakkında işlem yaptım." yanıtını verdi.

Üstem'in avukatı Çağatay Kayıran, müvekkilinin aynı suçtan dolayı Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava kapsamında yargılandığını, mükerrer olması nedeniyle Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın reddine karar verilmesini talep etti.

GÜREL KAYNAK

Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkıyönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde isminin karşısına, "aynı göreve devam" şeklinde ibare konulan tutuklu sanık eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Tuğamiral Gürel Kaynak savunma yaptı.

Darbeci olmadığını, darbeye destek vermediğini, illegal bir örgüte katılmadığını öne süren Kaynak, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

"Dindar oldukları için yakınlık duydum"

Ailesinin muhafazakar olmadığını ancak kendisinin inançlı biri olduğunu ifade eden Kaynak, eskiden Türk Silahlı Kuvvetleri'nde dindarların 'irticacı' diye dışlandığını, aşağılandığını ve meslekten atıldıklarını belirterek, "O dönemlerde dini hassasiyeti olduğuna inandığım cemaatle tanıştım. Ben dindar oldukları için bu yapıya yakınlık duydum. İyi niyetimin kurbanı oldum. Ancak 15 Temmuz'da bunların gerçek yüzünü gördüm. Ben asla darbe yapılsın istemem. Halkın iradesinin darbe yoluyla indirilmesine karşıyım." diye konuştu.

Kaynak, 4 Temmuz'da yıllık izine ayrıldığını, ailesiyle tatile gittiğini, darbe girişimini 15 Temmuz gecesi İstanbul'daki kayınvalidesinin evindeyken öğrendiğini öne sürerek, "Darbe girişimi akşamı pizza yiyip erkenden uyudum. Beni emir subayım arayarak, bir hareketlilik olduğunu söyledi. Darbeci olsam, darbenin yapılacağı saatte kayınvalidemi evinde uyur muydum? Madem 'Yurtta Sulh Konseyi' atamamı yapmış, ben de görevimin başında olurdum." ifadelerini kullandı.

"Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum"

Kaynak, darbe girişimi sonrası yıllık izninin bitiminde 20 Temmuz 2016'da göreve başladığını, daha sonra emekli olduğunu, bir iş görüşmesi için ABD'ye giderken pasaportunun 4 Ekim'de iptal edildiğini öğrendiğini, bir gün sonra da evde gözaltına alındığını anlattı.

Kesinlikle kaçma gibi bir niyetinin olmadığını belirten Kaynak, "Kaçmak gibi bir niyetim olsa, pasaportumun iptal edildiği 4 Ekim'den önce kaçardım. Etkin Pişmanlık Yasasından yararlanmak için mahkemeye dilekçe verdim ve FETÖ ile ilgili ne biliyorsa anlattım. Bu sayede örgüt mensubu çok kişi yakalandı. Devletime sığındım." ifadelerini kullandı.

Emir subayının telefonla aramasının ardından hareketlenmenin terör olayına karşı olabileceğini düşündüğünü söyleyen Kaynak, şöyle devam etti:

"Neler olduğunu öğrenmek için üst düzey komutanları aradım. Görüştüklerimin arasında darbeci olanlar varmış. Bilsem aramazdım. Genelkurmay Başkanı'na ulaşmak istedim emirlerini almak için. Ulaşamadım. Deniz Kuvvetleri Komutanı'nı aradım. Genel Sekreter 'Burası çok karışık" diyerek, telefonu yüzüme kapadı. Daha sonra Cumhurbaşkanımızın televizyondan açıklamasını seyredince bunun bir darbe girişimi olduğunu anladım. 20 Temmuz'da Deniz Kuvvetleri Komutanımızla görüştüğümde durumu aktardım. Komutanım, 'O genel sekreter beni almaya gelenlerden bir tanesiydi.' dedi."

-"Mahrem abilerle Gülen'in videolarını izledik"

"Mahrem abi" ifadesini ilk defa emniyette duyduğunu öne süren sanık Kaynak, "Onlarla görüştüm. Sohbetlerine katıldım. Fetullah Gülen'in kitaplarını okudum, videolarını izledim. İnançlarımdan dolayı bu insanlarla yakınlık kurdum. Gözümüzü boyadılar. Ama gerçek yüzlerini öğrendikten sonra irtibatı kestim. Bunların yüzünden çok sevdiğim üniformamdan oldum. Derin bir pişmanlık içindeyim." diye konuştu.

Savunmasının ardından, Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin sorularını cevaplayan sanık Kaynak, "ByLock" kullandığını kabul ederek, daha sonra cemaat abisinin artık bu programın kullanmayacağını söyleyerek, tabletine "Eagle" programını yüklediğini anlattı.

"Beni Gülen'le görüştüreceklerdi"

Sevimli'nin sorusu üzerine Kaynak, şunları söyledi:

"1991'de tanıştığım birisi ev sohbetleri yapıyordu. Sonra Fetullah Gülen'i övücü sözler söylemeye başladı. Gizlilik nedeniyle bana 'Nurettin' kod adını verdi. Bunu bizi korumak amacıyla yaptığını sanıyordum. Sadaka olarak bir miktar para ve ayrıca birkaç kurban parası verdim. Daha sonra Gölcük ilçesinde 'Mert' kod isimli öğretmen olan Yakup Dalkılıç ile tanıştım. Şu anda bu davanın tutuklu 'mahrem abisi' olan Dalkılıç'ın evinde buluşuyorduk. Bana Donanma Komutanlığı'nda bazı üst düzey subaylarla da görüştüğünü söylemişti ama onların kim olduğundan bahsetmedi. Dalkılıç, bir süre sonra 'Seni Pensilvanya'da Fetullah Gülen ile görüştüreceğiz' dedi. Ben buna çok sıcak bakmadım. Gönüllü değildim. Görüşmek istemiyordum. Çünkü tanınan biriydim. Daha sonra, Fetullah Gülen müsait olmadığı gerekçesiyle bu görüşme gerçekleşmedi."

Sanık Kaynak, darbeci olmadığını öne sürerek, tahliyesini ve beraatını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Gürel Kaynak'ın çapraz sorgulaya alınması ve diğer sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmaya yarına kadar ara verdi.

14.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Donanma Komutanlığı'ndaki 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili hazırladığı iddianame kapsamında 53'ü tutuklu 13'ü firari toplam 92 sanıklı davasında 'Mahrem abiler' sıfatıyla yargılanan tutuklu sanıklar hakim karşısına çıktı. Sanıklar savunmalarında örgütle ilgili suçlamaları kabul etmedi.

MAHREM ABİLER Yakup Dalkılıç, Emrah Çoban, Mehmet Sarı, Oktay Gün ve Ümit Kol

Kocaeli'nin Kandıra İlçesinde bulunan Kandıra Yüksek Güvenlikli Cezaevi Yerleşkesi'nde kurulan 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonuna 872 sayfalık iddianame kapsamında 92 sanıklı davanın 4'üncü gününde 'Mahrem abiler' adıyla görev yapan tutuklu sanıkların yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıklardan Yakup Dalkılıç, Emrah Çoban, Mehmet Sarı, Oktay Gün ve Ümit Kol hakim karşısına çıktılar. Sanık Yakup Dalkılıç, Emrah Çoban, Mehmet Sarı haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Oktay Gün ve Ümit Kol avukatlarının olmadığını beyan ederek savunma yapmak istemedi.

YAKUP DALKILIÇ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Amiral Nazmi Ekici'nin "Mahrem abisi" konumunda bulunduğu iddiasını kabul etmeyen tutuklu sanık Yakup Dalkılıç, 15 Temmuz öncesinde Harp Filosu Komutanı olan Tuğamiral Nazmi Ekici'yi tanımadığını söyledi. 2015'te kendi isteği ile öğretmenlikten istifa ettiğini ve ticaret ile uğraştığını belirten Dalkılıç, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Dalkılıç, 11 Temmuz 2016'da İstanbul Ümraniye'de yapılan darbe toplantısına katıldığı iddialarına karşı, "Doğma büyüme İstanbullu'yum. Benim bütün yakın çevrem İstanbul'da bu yüzden sık sık İstanbul'da bulunmam gayet normal. O tarihlerde İstanbul'daydım suçlamalarda adı geçen şahıslarla karşılaşmadım bahsedilen adreslerde bir arada olmadım" dedi.

EMRAH ÇOBAN: 'ACIYIP ARABAMA ALDIM TERÖR SUÇU YÜKLENDİ'

Tutuklu Sanık Emrah Çoban, suçlamaları kabul etmediğini, 'Mahrem abi' olmadığını ve böyle bir kavram hakkında da fikri olmadığını söyleyerek firari amirallerin kaçmasına yardım etmediğini beyan etti. Tutuklu amiraller Hayrettin İmren, Nazmi Ekici ve Ayhan Bay'ın kaçmasına yardım etmediğini, aracına otostop çektikleri için aldığını belirten Çoban, şöyle konuştu:

"9 Ağustos günü iş için İstanbul'a gidecektim. Öğretmenlikten ihraç edilen Mehmet Sarı İstanbul'a gidiyormuş, arkamdan beni takip etmiş. Otogar ışıklar civarında trafik vardı ve orada bir kişi arabanın camına vurarak 'İstanbul'a mı gidiyorsunuz?' diye sordu. Ben 'Evet' deyince, 'Arabamız bozuldu bizi de İstanbul'a götürebilir misiniz?' dedi. Ben de kabul ettim. Ben bir kişi görmüştüm ama 3 kişi birden arabaya bindi. 3'ü de arka koltukta oturdu. Mehmet Sarı'nın peşime takıldığını yolda gördüm. Müşteri kazanmak için insanlarla çok sohbet ederim. Ben İzmit'te klima işi yapıyorum. Onlarla da konuşup sohbet ettik işim hatta iş yerimin adresine kadar anlattım. Onları Sultanbeyli'de gidecekleri yere kadar bırakıp, tekrar otobana girip yoluma devam ettim. Benim bunları acıyıp da arabama almamla bana terör suçu nasıl yüklendi bilmiyorum."

MEHMET SARI: 'TRAFİK SIKIŞIKTI ARKA ARKAYA GÖZÜKTÜK'

Tutuklu sanıklardan Mehmet Sarı, öğretmenken ihraç edildiğini belirterek, şöyle dedi:

"Suçlamaları kabul etmiyorum, cemaatle bir alakam yok. O gün İstanbul'a gidiyordum. Emrah Çoban'ı da girerken gördüm. Trafik çok sıkışık olduğu için arka arkaya gidiyor gözükmüşüz. Beni arayıp trafiğin kapalı olduğunu söyledi. Bende öyle deyince gidemeyeceğimi düşünüp ilk çıkıştan çıkarak geri döndüm. O akşam Perşembe pazarı alanına kadar hiçbir yere uğramadan devam ettim. Aracımı Perşembe pazarında bırakarak gece 03: 00'e kadar demokrasi mitinglerine katıldım."

'ByLock' kullandığı yönündeki iddiaları kabul etmeyen Sarı, FETÖ silahlı terör örgütü adına herhangi bir faaliyette bulunmadığını söyledi.

15.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde özel olarak yaptırılan 250 kişi kapasiteli salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve bazı yakınları katıldı.

KAMİL ALTIN

Yoklamanın ardından, darbeci amirallerle irtibatlarının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" olduğu belirtilen tutuklu şüpheliler, "Kamil" kod isimli eski öğretmen Oktay Aygün, "İlhan" kod isimli eski öğretmen Ümit Kol, "Sabri" kod isimli eski albay öğretmen Kamil Altın ve öğrenci olan kızı tutuksuz yargılanan İclal Altın savunma yaptı.

Eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ile firari eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ı, İstanbul Tuzla İlçesi Mimar Sinan Mahallesi Selim Sokak'ta kiraladığı Kiptaş 2. Etap Konutları'ndaki dairede sakladığı ve ihtiyaçlarını karşıladığı belirtilen Kamil Altın, savunmasında adı geçen amirallerin darbeye karıştıklarını ve firari durumda olduklarını bilmediğini öne sürdü.

Altın, daha önce İstanbul Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı'nda albay öğretmen olarak görev yaptığını, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı biri olduğunu, FETÖ ile bir ilişkisinin bulunmadığını savundu.

Darbeci amirallere ev kiralamış

Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrenci olan kızının daha rahat ders çalışması için Tuzla'da bahsedilen evi kiraladığını ileri süren Altın, "Tuğamiral Ayhan Bay'ı mezuniyet törenlerinden tanıyordum. Bana, kiralık ev aradığını söyledi. Ben de kızım için kiraladığım evde, birkaç gün kalabileceğini söyleyerek, evin anahtarını verdim. Darbeye karıştığını ve arandığını bilmiyordum." diye konuştu.

Tuğamiral İmren ve Ekici'yi tanımadığını ve "Sabri" kod adını kullanmadığını iddia eden Altın, "Evi kızımın üzerine kiralamıştım. Kira kontratına kefil oldum. Evi 1 Eylül 2016'da kiraladık. Bay'a anahtarı 4 Eylül'de verdim. Evin olduğu site yüksek güvenliklidir. Orada saklanılması mantıksız. Firari amirallerin yemek ihtiyaçlarını karşıladığım yönündeki suçlamaları da kabul etmiyorum." şeklinde konuştu.

Darbe girişiminde rol almadığını, darbeyi televizyondan öğrendiğini ileri süren Altın, Mahkeme Başkanı Yusuf Sevimli'nin, "Amiral rütbesinde bir kişi rahatlıkla orduevlerinde kalabilirdi. Neden sizin evde kaldı, hiç şüphelenmedin mi?" şeklindeki sorusunu, "Bilemiyorum. Belki rahat bir ortamda kalmak istemiştir." diye cevapladı.

Tuğamiral Hayrettin İmren'in, "Kamil Altın'ın bizim için kiraladığı eve gittik. Kızı ve eşi ile geldi, bütün ihtiyaçlarımızı karşıladı." şeklindeki ifadesinin hatırlatılması üzerine Altın, bu iddiaları kabul etmediğini söyledi.

Altın, kayınbiraderinin aldığı GSM hattını kendisinin kullandığını, bu hatta ByLock programı çıkmasıyla ilgili iddiaları avukatı ile görüştükten sonra yanıtlayacağını ifade ederek, tahliyesini istedi.

Sanık Altın'ın avukatı da müvekkilinin öğretmen albay olduğunu, eline uzun yıllar silah almadığını ifade ederek, "Dolayısıyla müvekkilimin darbeye katılması mümkün değildir. Tahliyesini ve beraatini istiyoruz." dedi.

İCLAL ALTIN

Kamil Altın'ın tutuksuz yargılanan üniversite öğrencisi kızı İclal Altın ise firari amirallerin barınması ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yardım etmediğini ileri sürerek, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Derslerine rahat bir ortamda çalışabilmek için kiralanan evin babası tarafından darbeci amirallerin kalması için verildiğini bilmediğini ve görmediğini savunan Altın, şöyle konuştu:

"Evin kontratı bana ait ama amirallerin evde kaldığına dair hiçbir fikrim yok. Tuğamiral Nazmi Ekici beni katalogdan teşhis etmiş. Ben FETÖ'cü değilim. Atatürkçü ve çağdaş bir kişiyim. Benim o yapıyla işim olmaz. 18 Eylül'de okullar açılacak. Eğitimimin aksamaması için hakkımdaki adli kontrol şartının kaldırılmasını ve duruşmalardan vareste tutulmamı talep ediyorum."

OKTAY AKGÜN

"Cezayı hafifletmek amacıyla bana iftira atmış"

Diğer sanık "Kamil" kod isimli eski öğretmen Oktay Aygün de savunmasında eski Tuğamiral Hayrettin İmren'in "mahrem abisi" olduğu iddialarını kabul etmedi.

Aygün, 15 Temmuz darbe girişimini ve gerçekleştirenleri lanetlediğini ifade ederek, "İmren'e Eagle yüklü tablet vermedim. Kendisinden, Donanma Komutanlığı'ndaki FETÖ'cü subaylara yüksek sicil notu vermesini istemedim. Firar eden amiralleri evime götürmedim, daha sonra başka mahrem abilerin Kocaeli'de iş yeri ve evlerinde saklanmalarına yardımcı olmadım, İstanbul'a başka bir eve götürmedim. ByLock kullandığım da doğru değildir." ifadelerini kullandı.

Hayrettin İmren'in kendisi hakkındaki ifadelerini kabul etmediğini belirten Aygün, şöyle devam etti:

"İmren, darbe girişimi başarısız olunca kendisini kurtarmak ve alacağı cezayı hafifletmek amacıyla bana iftira atmıştır. Zaten kendisinin de psikolojik sorunları vardır. Emniyette deli numarası yaptı. Kafasını duvarlara vurdu. Kaçma girişiminde bulundu, başarısız olunca sakinleştirilemeyince, hastaneye kaldırıldı. Böyle birinin hakkımdaki iddialarına nasıl güvenilebilir. Ben suçsuzum." şeklinde konuştu.

İmren'in, arkadaşı olan Ekici'ye, "Yakalanırsak suçu senin üzerine yıkacağım." şeklindeki sözünün tutanaklara geçtiğini ifade eden Aygün, "Kendi arkadaşına bile iftira atan biri bana neler yapmaz." dedi.

Tanımıyorum dediği mahrem abilerle aynı uçakta yurt dışına çıkmış

Kod adının olmadığını, FETÖ'nün Kocaeli'deki yapılanması içinde "mahrem abi" olmadığını ileri süren Aygün, Bank Asya'da hesabının bulunduğunu, telefonunda ByLock çıksa da bu programı kimin yüklediğini bilmediğini savunarak, Hayrettin İmren'i tanımadığını iddia etti.

Aygün'ün, davada firari amirallerin kaçmasına yardım ettikleri ve kalacak yer ayarladıklarını belirtilen "mahrem abi" konumunda tutuklu sanıklar Mehmet Sarı ve Yakup Dalkılıç'ı tanımadığını belirtmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı, "Bu kişilerle aynı uçakta Suudi Arabistan ve Kıbrıs'a gitmişsin, buna ne diyeceksin?" sorusunu yöneltti. Aygün, "Bilmiyorum. tesadüf olabilir." şeklinde cevap verdi.

ÜMİT KOL

Amiralin kızına ders vermiş

Darbeci amiralleri 10 gün boyunca evinde sakladığı, eski Tuğamiral İmren'le birçok kez Donanma Komutanlığı'na birlikte geldikleri "İlhan" kod isimli eski öğretmen Ümit Kol da savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ile tanışıklığının kızına özel matematik dersi vermesinden kaynaklandığını savunan Kol, "2014'te, İmren'in kızının üniversiteye hazırlık döneminde matematik dersi verdim. Bu nedenle ve birçok subayın çocuğuna ders vermek amacıyla Donanma Komutanlığı lojmanlarına gittim. İmren de benim evime birkaç kez gelmişti. Bu ders vermek ve ücretini almak dışında bir ilişkimiz yoktur. Ben Gölcük'te belediye başkanı, kaymakam, asker ve birçok siyasetçinin çocuklarına ders verdim. FETÖ'cü olsam Donanma Komutanlığı'na girerken kayıt yaptırmazdım." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, "Firari darbeciler eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ve eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın, İstanbul'a götüren davanın 'mahrem abi' konumundaki diğer sanıkları Emrah Çoban, Oktay Aygün ve Mehmet Sarı'nın araçlarını yakından takip ettiğin PTS (Plaka Tanıma Sistemi) ile tespit edildi. Buna ne diyeceksin?" şeklindeki sorusunu Kol, "O gün İstanbul'a gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. Gitmiş de olabilirim gitmemiş de. Ama sizin iddia ettiğiniz gibi olsa amiralleri taşıyan araçlarla yakın plana girmezdim." şeklinde cevapladı.

Mahkeme heyetine hakaret eden sanığa uyarı

Sanık Kol, iddianame hakkındaki "ahlaksızca", "pervasızca" ve benzeri sözlerinden dolayı cumhuriyet savcısı tarafından uyarıldı. Mahkeme Başkanı Sevimli de "Sözlerinize dikkat etmezseniz mahkemeye hakaretten hakkınızda işlem yaparım." dedi. Sanık Kol, daha sonra mahkeme heyetinden özür diledi.

Bazı sanıklar ve avukatları, Kocaeli TEM Şube Müdürü Selçuk Özdemir'in duruşmayı izlemesinin kendileri üzerinde psikolojik baskı kurduğu gerekçesiyle, duruşmadan çıkarılmasını istedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, Özdemir ve diğer vatandaşların duruşmayı izleyebileceğini dile getirerek, bu talebi reddetti.

Davaya müdahil olma talebi

Avukat Hüseyin Coşkun, AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker adına, Avukat Ömer Burak Barış AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceylan adına ve avukat Samet Genç Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu adına davaya müdahil olmak istediklerini mahkeme heyetine sözlü olarak bildirdi. Suçtan zarar gören taraf olduklarını belirten avukatlar, tüm sanıklar hakkında şikayetçi olduklarını ve sanıkların cezalandırılmasını istediklerini ifade etti.

Ayrıca emekli Tuğamiral Ali Sadi Ünsal'ın avukatı, müvekkilinin Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı olarak görev yaptığı dönemde, kendisine kumpas kuran amirallerin de bu davada darbeci ve FETÖ'cü olarak yargılandığını belirterek, davaya müdahil olarak katılmak istediklerini bildirdi.

Cumhuriyet savcısı, bazı tutuklu sanıkların tahliye talepleri ile tutuksuz sanık İclal Altın'ın adli kontrol şartı ile yurt dışı yasağının kaldırılması talebinin reddedilmesini, davaya müdahil olma taleplerinin ise kabul edilmesi yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Kamil Altın, Oktay Aygün ve Ümit Kol'un tutukluluk hallerinin, İclal Altın'ın adli kontrol şartı ile yurt dışı yasağının devamına, ayrıca TBMM Başkanlığı'nın davaya müdahil olma talebinin kabulüne, AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceylan ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun davaya müdahil olmak için dilekçe vermedikleri için talebin görüşülmesine gerek olmadığına, başka bir dosyadan tutuklu olan eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın ilk duruşmada hazır bulunması için bulunduğu cezaevine yazı yazılmasına karar vererek, diğer sanıkların savunmalarını yapması için duruşmayı 19 Eylül Salı gününe erteledi.

İDDİANAME

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 92 şüpheli bulunuyor.

İddianamede Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığında darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli Darbe Yap./Donanma Komutanlığındaki Eylemler 92 sanık' davası

(16 Eylül 2017, 20:47)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11279    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.440.381