Gazeteci yazar Uğur Mumcu´nun 24 Ocak 1993´te Ankara´da Karlı Sokak´taki evinin önünde arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu ölümünün üzerinden 18 yıl geçti. Kimileri bu cinayetin faillerinin yakalandığını belirterek olayın aydınlatıldığını ileri sürüyor. Oysa kamuoyu hiç öyle düşünmüyor. Yakalanan kişilerin gerçekten olayı gerçekleştiren kişiler olup olmadığı, onlar olsa bile kim adına bu cinayeti gerçekleştirdikleri hala büyük bir soru işareti olarak duruyor. İran´da eğitim gördükleri açıklanan zanlılardan hareketle olayın ardında İran´ın olduğunu ileri süren bu çevrelere en büyük itiraz bizzat Mumcu´nun yakınlarından geliyor.
Tamamı >   25.01.2011

Ergenekon tutuklusu olarak yargılanan emekli Albay Levent Göktaş´ın bir ihbar üzerine Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastiyle ilgili ifadesi alındı. Suikasti kendisine bağlı ekiple gerçekleştirmekle suçlanan Göktaş´ın, iddiaları reddettiği öğrenildi. Levent Göktaş, daha önce de TSK tercümanı Yıldırım Beğler ile Okkan suikastinin gerçekleştirildiği dönemde Şırnak Güçlükonak Jandarma Komutanı olan Yüzbaşı Özcan Tozlu tarafından Okkan suikastini düzenlemekle suçlanmıştı. Bölgede JİTEM ve Ergenekon´un faaliyetlerine engel olduğu için öldürüldüğü iddia edilen Okkan´a düzenlenen son derece profesyonel saldırı Hizbullah örgütü tarafından üstlenilmiş ancak uzmanlar ikinci sınıf eylemler yapan bir örgütün bu derece profesyonelce bir saldırı düzenlemesinin kesinlikle imkansız olduğu görüşünde birleşmişti.
Tamamı >   17.03.2010

Şırnak´ın Silopi İlçesi´nden Irak´a açılan Habur Sınır Kapısı´nda bugün Güneydoğu´da güvenlik güçlerine yıllarca tercümanlık yapan Yıldırım Beğler´in açıklamalarının ardından kayıp iki işadamı için kazı başlatıldı. Beğler, geçtiğimiz günlerde cesetlerin yerini gösteren bir de kroki çizmişti. Edinilen bilgilere göre kazı çalışmaları bugün Beğler´in daha önce krokiyle tespit ettiği yerlerde yapılacak. Çalışmalara Silopi Başsavcısı Nadiz Kuş, kayıp yakınları avukatları Nazan Birlik, Kamil Özdemir ile Silopi Baro Başkanı Nuşirevan Elçi katılacak. Kazı yapacak ekip ile çalışmalarda kullanılacak iş makinelerinin hazırlandığı öğrenildi. Kazıların günlerce sürebileceği belirtildi.
Tamamı >   03.02.2010

Ölümünün dokuzuncu yıldönümünde Gaffar Okkan suikastında yaralanan polis memurları ilk kez konuştu. Dehşet gecesi yaşadıklarını anlatan gazi iki polis memuru, suikastın Hizbullah tarafından yapıldığını düşünmüyor. Nedeni ise Hizbullah gibi bir örgütün bu kadar planlı programlı bir suikast düzenleyemeyeceği. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi de, ´Hizbullah´ üyelerinin suikastla´ ilgili yargılandıkları davanın gerekçeli kararında Hizbullah´ın bu kadar planlı bir eylemi gerçekleştirmesinin mümkün olmadığına dikkat çekmişti: ´Bu suikast incelendiğinde Hizbullah´ın daha önce bu şekilde herhangi bir eylem yapmadığı, suikastın son derece profesyonelce planlandığı, örgütün genellikle eylem kararı alındıktan sonra hedefteki kişinin takibi ve istihbaratının yapılmasından sonra 1 tetikçi, 1 koruma ve 1 gözcü tarafından hedefteki kişinin müsait bir yerde tabanca ile vurularak veya satırlanarak öldürülmesi seklinde gerçekleşmektedir. İstihbarat sonucu emniyet müdürünün geçeceği yolun ve saatin tespit edildiği, o saatte o bölgedeki elektriklerin kesildiği ve daha sonra 10 koruma polisiyle makam aracıyla giderken eylemin gerçekleştiği görülmektedir. Gaffar Okkan halkla iç içe bir emniyet müdürüydü. Eylemin çok basit bir şekilde gerçekleşmesi mümkün iken, bu kadar profesyonelce yapılmış olması düşündürücü.´
Tamamı >   31.01.2010

Güneydoğu´da TSK bünyesinde yıllarca tercümanlık yapan Yıldırım Beğler´in kısa süre önce yaptığı ve isim-yer belirttiği itirafları, savcıları harekete geçirdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Beğler´in ifadelerinde yargısız infaz ile öldürüldüğü iddia edilen kişilere ait cesetlerin bulunabilmesi amacıyla adı geçen yerlerde kazı yapılması için talimat verdi.
Tamamı >   05.01.2010

Genelkurmay tercümanı Yıldırım Beğler´den sonra emekli Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tuzlu da Gaffar Okkan suikastıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Tuzlu, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan´ı, Albay Levent Göktaş yönetimindeki 7 kişilik Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timinin öldürdüğünü iddia etti.
Tamamı >   29.12.2009

Güneydoğu´da yıllarca TSK bünyesinde tercümanlık yapan Yıldırım Beğler´in faili meçhul cinayetlerle ilgili yaptığı açıklamadan sonra kayıp yakınları savcılığa koştu.
Tamamı >   26.12.2009

Güneydoğu´da TSK bünyesinde yıllarca tercümanlık yapan Yıldırım Beğler, Habur sınır kapısındaki ´ölüm tarlalarını´ ilk kez açıklayarak Ergenekon savcılarını göreve çağırdı. Birçok kişinin kalorifer kazanlarında canlı canlı yakıldığını ve bunlara şahit olduğunu savunan Beğler, bunun dışında, Özel Kuvvetler tarafından infaz edilen yüzlerce kişinin atıldığı ve gömüldüğü yerleri ilk kez Cihan´a açıkladı. Beğler, röportajın son bölümünde faili meçhule kurban giden kayıp işadamları Halil Birlik ve Mehmet Bilgiç´in gömüldükleri yerin yanı sıra en az 200 cesedin gömüldüğü ve Hezil Çayı´na atıldığı dört ayrı noktayı anlattı. Arkadaşlarından bir Yarbay´ın kendisini arayarak, ´Senin isminin üzerini çizdiler! Çok yakın zamanda seni bulurlar´ dediğini ve bundan dolayı Norveç´e kaçtığını anlatan Beğler, bölgede şahit olduğu birçok kanunsuzluğu Şırnak´ta savcıya da anlatmış; ama sonuç alamamış: ´Savcı dedi ki, Sus sus, bunlar ortalığı karıştırır!´ Beğler, ´Eğer Ergenekon savcıları ifademi almak isterlerse her zaman buna açığım´ diyor.
Tamamı >   25.12.2009

Güneydoğu´da 14 yıl Genelkurmay´a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan Yıldırım Beğler´le yapılan röpörtajın altıncı bölümünde Beğler: Kerküklü Velit, gazeteci Uğur Mumcu´yu öldürdü, ardından sınır dışı ettiler. Sonra da kaçırıp köprü altında zehirlediler..
Tamamı >   18.04.2009

Güneydoğu´da 14 yıl Genelkurmay´a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan Yıldırım Beğler´le yapılan röpörtajın beşinci bölümünde Beğler: İşkence önümde oluyordu. Çoğu dayanamadı, öyle şeyler yapıldı ki izleri hayatta gitmez. Savcılar da biliyordu. Ama ´Saklayın, görmeyeyim bunu´ diyordu
Tamamı >   17.04.2009

Güneydoğu´da 14 yıl Genelkurmay´a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan Yıldırım Beğler´le yapılan röpörtajın dördüncü bölümünde Beğler, faili meçhullerin kuyulara atıldığı iddialarına tüyler ürpertici bir boyut getiriyor: Kuyu salakların işiydi. Jandarma bölüğünün içinde bir kalorifer dairesi vardı. Oraya atardık, kalan küllerin yerini ben bilirim..
Tamamı >   16.04.2009

Güneydoğu´da 14 yıl Genelkurmay´a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan Yıldırım Beğler´le yapılan röpörtajın üçüncü bölümünde Beğler, Cezalandırılacakların yer aldığı kara listede gazeteciler Mehmet Ali Birand ile Fatih Altaylı´nın da ismi vardı diyor. Altaylı haber için gittiği Silopi´de ekibi sayesinde ´alınmaktan´ kurtulmuş..
Tamamı >   15.04.2009

Güneydoğu´da 14 yıl Genelkurmay´a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan Yıldırım Beğler´le yapılan röpörtajın ikinci bölümünde Beğler, üzerinde ´Kara Liste´ yazan ajandada yer alanların sadece 200 kadarının sorgudan kurtulduğunu, sorguya alınanlardan ise bir kişinin çıkıp gidebildiğini söyledi..
Tamamı >   14.04.2009

Güneydoğu´da 14 yıl Genelkurmay´a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan Yıldırım Beğler: PKK beni infaz edecekti. Özel Kuvvetler kurtardı. İki gün sonra da Hasan Kundakçı Paşa ile tanıştım ve onun helikopteriyle Silopi´ye geldim.. Yıldırım Beğler, Körfez Savaşı sonrası Kerkük´ten Barzani kontrolündeki Zaho´ya kaçmış. MİT ajanı yaftasını yiyince KDP ile ters düşmüş. Ve bir gün Barzani´ye suikast suçlamasıyla cezaevine düşmüş. Tam idam edilecekken cezaevini penceresinden atlayıp kaçmış. Ardından Talabani´ni peşmergelerine sığınmış. Acem bölgesinde ailesiyle birlikte bir okula yerleştirilen Yıldırım Beğler o günlerde Türk Kızılayı´nda görevli Mehmet Yarbay ile tanışınca hayatının akışı bir anda değişmiş.
Tamamı >   13.04.2009